Son Güncelleme Tarihi : 26.03.2012
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi : 26.04.1924
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı : 69 (PDF)
(Değişik madde: 26/04/1926 - 825/25 md.)
Türkiye Cumhuriyetinde evvela salahiyeti derecesi kanuniyle muayyen sulh mahkemeleri saniyen: Bulundukları kazanın namiyle anılan ve bir reis ile iki azadan terkip olunan asliye mahkemeleri vardır.
İcabeden yerlerde mahakimi asliye mütaaddit devaire taksim olunur. Bu takdirde devair rüesasının biri reisi evvel, diğerleri reisi sani ünvanını haiz olur.
(Değişik madde: 26/04/1926 - 825/26 md.)
Asliye mahkemeleri sulh mahkemelerinin salahiyetleri haricinde kalan bilcümle hukuk, ceza, ticaret davalarını usul ve kanuna tevfikan kabili temyiz olmak üzere görür.
(Değişik madde: 10/02/1937 - 3119/1 md.)
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 421 inci maddesinde yazılı cürümlere aid davaları gören asliye mahkemelerinin ceza daireleri iki aza ile bir reisten mürekkeb olmak üzere teşkil olunur.
Bu daireler, kaza hududları tayin olunarak Adliye Vekaletinin içlerinden tensib edeceği bir hakimin reisliği altında toplanmak üzere tek hakimlerden de teşkil olunabilir.
(Değişik madde: 26/04/1926 - 825/28 md.)
Her asliye mahkemesi nezdinde bir müddeiumumi ile lüzumu kadar müstantik ve aza mülazimi ve müddeiumumi muavini bulunur.
Ağır ceza davalarını müstakillen rüyetle mükellef dairei mahsusası mevcut olan asliye mahkemesi nezdindeki müddeiumumi, o mahkemenin Adliye Vekaletince tayin olunacak dairei kazası dahilindeki mÜddeiumumiler üzerinde nezaret hakkını ve bu daire dahilindeki müstantiiklerle reislerden ve asliye ve sulh mahkemelerinden sadır olan mukarerat aleyhine otuz gün zarfında itiraz ve temyiz salahiyetini haizdir.
Kendi merkezlerindeki mahkeme ve daireler mukarreratına karşı temyiz müddeti kanunen muayyen olan müddettir.
İktiza eden yerlerde bir veya mütaaddit sulh hakimi bulunur. Bulunmıyan yerlerde mahakimi asliyenin reisi ve reisinin tensisibiyle aza ve aza mülazimleri sulh davalarını kanunu mahsusuna tevfikan rüyet ederler. Gerek sulh hakimleri ve gerek sulh hakimleri vazifesini ifa ile mükellef kılınan salifüzzikir zevat nikah izinnameleri itası ve nafaka takdiri ve vasıyetname tanzim ve tasdikı ve veli ve vasilere ait muhasebelerin rüyet ve tetkikı salahiyetlerini haizdir.
Lüzum görülen yerlerde icra riyaseti ile icra memuruna ait hukuk ve salahiyeti ve sıfatı hakimiyeti haiz olmak münhasıran icra muamelatiyle iştigal etmek üzere bir icra reisi ile bir başmuavini bulunur .
(Mülga madde: 11/04/1928 - 1221/11 md.)
İstinaf mahakimi ve vezaifi mülgadır.
Teşkili mahakime mütaallik işbu kanuna muhalif bilcümle ahkam mefsuhtur.
İşbu kanun 1340 senesi Mayısı iptidasından itibaren meriyülicradır.
İşbu kanunun icrasına Adliye Vekili memurdur.
Adliye Vekaletince mesalih itibariyle mahkeme teşkiline lüzum görülmiyen ve budü mesafe sebebiyle muamelatı kazaiyesinin başka mahalle raptı da mümkün olmıyan kazalarda mahakimi asliye ve sülhiyeye mevdu vezaif bir hakime ifa ettirilir. Bu takdirde hakim nezdinde bir müddeiumumi ve bir müstantık bulunur. Ve ledelicap bir de hakim muavini bulundurulabilir. Bu kabil kazalarda maslahatın icabına göre zabıtai adliye vazifesini ifa ile mükellef bir sulh hakimi ikamesiyle de iktifa olunabilir.
(Ek fıkra: 02/03/1927 - 981/2 md; Değişik fıkra: 20/12/1939 - 3748/1 md.) İcabeden yerlerde asliye ve sulh salahiyetini haiz olmak ve ayrı ayrı hukuk ve ceza davalarını rüyet etmek ve lüzumunda biri diğerine ait vazifeleri görmek üzere mütaaddit hakim bulundurulabileceği gibi yalnız sulh hakimi bulunan yerlerde bu hakimlere asliye hukuk işlerini görmek salahiyeti de verilebilir. Bu takdirde bu yerlerdeki sulh hakimleri müddeiumuminin huzuriyle görülmesi icabeden yaş isim ve kayıt tashihi gibi hukuk davalarını onların huzuru olmaksızın tetkik ve intaç ederler. Bu suretle verilen kararlar aleyhine sulh mahkemelerinin mensup oldukları mahkeme müddeiumumileri tarafından kanun yollarına müracaat edilebilir.